Bizim topraklarda insanlar bir garip; söylenene kızıyor, yapılana aldırmıyor.
Bir taraftan da tek bir kriter var; onlardan mısın, değil misin?
Gazeteler, iyisini kötüsünü geçtim gazeteci bile olmayan adamlarla doldu. Devlet kurumları, belediyeler, atamalı pek çok yer derken; her önemli yer, her para akışlı yer onların adamlarının oldu. Bilerek adam diyorum; çünkü az kadın çok ‘erkek’ onlar.
Bir de onların kurumları var.
Küçücük yaşta tecavüz ya da tacize maruz kalsanız da, onların kurumundan çıkan biri yapmışsa ‘bir kereden bir şey olmaz’ deyin, yok sayın gitsin. Ama onlardan olmayan ‘önüne yatmak’ dediğinde isyan çıksın.
Diyorum ya; söylenene kızıyor, yapılana aldırmıyor.
Onlardan olmak yeterli; zeki, yaratıcı, çalışkan aranmıyor. Bu yüzden de ortalık vasattan geçilmiyor.

ARACIYA YÜZDE 25

Bir de aracılar var artık. Bu da yeni iş. Eğer sosyal medya siciliniz temizse sizi ‘onlarla’ tanıştıran, onlara ‘Bu da bizden’ ya da ‘Zararsız, iş yapabilir’ diyen aracılar.
Para alıyor, sizin ‘kapatılmış’ alanlara girmenizi sağlıyorlar.
Geçen bir arkadaşım anlattı. Kazancının yüzde 25’ini bir aracıya vermiş. “Artık herkes böyle yapıyor, yoksa hayatta o işlere giremiyorsun” diyor. ‘O iş’ dediği de, öyle büyük bir inşaat ya da ihale değil, yazı, çizi, fotoğraf. Bir kitap yapılacak, aracı tak 6 bin TL alıyor.
Ondan 5, bundan 10 derken, iyi iş!
Yine birilerine rahatın yolları, bize kurşunlar, dar alanda paslaşmalar….

* Bu yazı Nilay Örnek’in Sözcü Gazetesi’ndeki köşesinde 9 Nisan 2016 tarihinde yayımlanmıştır.
* Ana görsel Breaking Bad dizisi için yapılmış bir çizimdendir.