
‘Şaşırıyorlar ama Ömer Koç tüm eserleri tek tek inceledi’
350 TL’den başlayan fiyatlarla genç sanatçıları koleksiyonerle buluşturan, ‘ortamla’ tanıştıran ulaşılabilir sanat hareketi Mamut Art Project yakında başlıyor. Öncesinde direktörü Seren Kohen’le konuştuk…
Mamut Art Project (MAP) sanatla az çok ilgili pek çok kişinin bildiği bir oluşum.
2013’ten bu yana ‘ulaşılabilir’ sanat mottosuyla çalışıyor, kendilerine başvuran genç sanatçıları hem dev bir sergiyle bir araya getirmiş, sanata ilgililere tanıtmış, hem de ‘piyasayla’ tanıştırmış oluyorlar.
Mamut Art Project’in, 4’üncüsü bu yıl, geçen seneki gibi KüçükÇiftlik Park’ta yapılacak.
Yalnız önceden duyurulduğu gibi 14-17 Nisan 2016 tarihleri arasında değil, yakın zamanda düzeltildiği gibi 21-24 Nisan 2016 tarihleri arasında!
“Neden böyle oldu?” diyorum; 1 yıldır deli gibi hazırlanılan ve duyurulan koca bir etkinlik niye ertelendi?

İSLAMİ ZİRVE ERTELEMESİ!
Nedeni “Valilik kararı”.
‘İslami Zirve Konferansı – Islamic Summit Conference’ konferansı yapılacak ve yollar kapanacak, güvenlik gerekçesiyle “Küçükçiftlik Park’ta etkinlik yapamazsınız” demişler.
“Ama biz tüm izinlerimizi yıl öncesinden aldık, burası ayarlandı, sanatçıların her biri başka yerlerden geliyor, dev ilanlarımız dönüyor” gibi şaşkın itirazlara yanıt ise “Tam açılış günü gelip, 10 dakika kala ‘Yaya geçişini kapıyorum’ da diyebilirdik, günler öncesinden söylüyoruz işte” olmuş!
Güzel ülkem! Hayat da planlanmıyor, etkinlik de…
Mekan tesadüfen ayarlanabilmiş, dijital ilanlar dönüştürülmüş.

‘BİZ SİZE SPONSOR OLALIM’
Mamut’a dönersek…
Seçilen işler arasında yeni medya, enstalasyon, performans, illüstrasyon, fotoğraf, ses yerleştirme, sokak sanatları, heykel, video, baskı, resim ve bio-art işler, dijital ve interaktif projeler de yer alıyor.
Jüri seçiliyor, onlar ikna ediliyor, yüzlerce (bu sene bine yakın) sanatçı arasından her sene 50 (bu sene eşit puan alan sanatçı farkıyla 51) kişi belirleniyor, eserlerin fiyatları belirleniyor, sanatçılarla dev koleksiyonerler ya da benim gibi sıradan sanatseverler bir araya getiriliyor.
Bunun etkinliği, workshop’u derken dev bir iş. Ve bu işin ardında genç ve güzel bir hanım var; Seren Kohen. Seren, ABD’de fotoğrafçılık okumuş, kendi değimiyle burada ‘prodüksiyon’ işlerinde çalışıp mutsuz olmuş. Ama kafasında hep böyle bir şey varmış ve 2013’te ilk Mamut Art Project’i dostlarının ve galerilerin yardımıyla yapmış. Çok iyi bir jüri ile başlayıp öyle de gitmiş. İlginç olan Akkök Holding’in de bu çabayı ‘fark edip’, kendi kendilerine bu işe sponsor olmayı teklif etmesi; son iki senenin sponsoru onlar.
Biz de bu seneki Mamut Art Project’i (MAP) konuşmak üzere Seren Kohen ile Taksim’de, bol güneşli ve güvenlik önlemli bir günde buluştuk, bakın neler konuştuk.
* Geçen sene de jüride Agah Uğur (Borusan) vardı ama bu sene Ömer Koç’un jüri üyeliği daha fazla ses getirdi mi? Sanırım jüriliği Mustafa Bey’in vefatından önce kabul etmişti.
Evet. Çok daha önce başladık. Onu da rahatsız etmemek için çok fazla şey söylemek istemem. Ama herkes, yoğunluğunu ya da konumunu göz önüne alarak “Az ilgilenir, bütün eserlere bakamaz” gibi varsayımlarda bulundu. Seçimlerde ne kadar ilgili ve hassas olduğunu anlatamam, çok ilgiliydi; sadece bunu özellikle söylemek isterim.

* Akkök’ler ne diyor bu duruma… Bir tarafta Koç’tan bir isim yani?
Ömer Koç muhteşem bir koleksiyoner (Türkiye’nin en büyük koleksiyoneri kim?http://wp.me/p79ANb-8i ), onun bizimle olması çok büyük şans. Akkökler için sorun değil, onların kendilerine güveni tam. Bizim jüri listelerimiz var, çok uzun ve ayrıntılı, her sene başvuruyoruz. Ömer Bey’e herkes “Kabul eder mi?” diye bakıyordu, o kabul etti, sonrasında Mustafa Bey vefat etti. Agah Bey’e de çok sevinmiştim ben geçen sene…
* Banu Gündoğdu, Ömer M. Koç, Erinç Seymen, Ali Şimşek ve Fatoş Üstek’ten oluşuyor bu seneki jüri. Her sene ayrı kişilerin jüri olması bir tercih mi?
Aynı jüri üyeleri ile devam etmenin sanatçıların seçim sonuçlarına göre üretim yapmalarına yol açabileceğini düşünüyoruz. Bunu da göze alarak listemizdeki isimleri tek tek düşünüp, birbirini tamamlayabilecek, farklı bakış açıları getirebilecek bir 5’li yaratmaya çalışıyoruz.
* Nasıl yapılıyor seçimler? Okullu olmak avantaj mı?
Başvurular bize dijital olarak geliyor. Ben gelen dosyaları alıp jüriyle bir araya geliyorum. Her jüriye tek tek eserleri gösteriyorum. Bazı jüri “Bana anlat diyor”, kimi hiç istemiyor. İlk başta CV’ye pek bakılmıyor. Eğitim değil de genellikle daha önce yaptıkları işler ilgilendiriyor jüriyi. Sonra bize bir puan veriyorlar. Bütün jürilerin puanlamasından sonra ilk 50 seçiliyor. Bu sene eşit oylarla 52 oldu, son anda biriyle anlaşamadık 51’e düştü. Eğitim konusunda hiçbir kısıtlamamız yok. Okulsuz sanatçılara da yer veriyoruz. Ancak genel seçkiye bakıldığında ağırlığın okullu olanlardan oluştuğunu görüyoruz.

* Yurtdışından sanatçı katılımı oluyor ama koleksiyoner ilgisi var mı?
Burada yaşayan yabancı koleksiyonerlerle Mamut’ta tanışabiliyoruz. Ancak yabancı koleksiyonerlerin fazla olduğunu söylemek yanlış olur. Kendimizi yurt dışında tanıtmak için henüz bir şey yapmadık; bu sene yapacana hazır olduğumuzu düşünüyoruz. Koleksiyoner açısından olmasa da yabancı basın açısından gelişmeler olabilir.
* Siz Mamut Art Project dışında neler yapıyorsunuz?
Sadece Mamut’u yapıyorum. Tek amacım Mamut’u geliştirmek ve daha ileri taşımak. Zaten Mamut’a ayırdığım vakit ile tam zamanlı başka bir iş yapmam söz konusu değil.
* Geçen sene dikkat ettim; basın gösteriminden bile önce koleksiyonerlere özel bir tur yapıldı. Oradaki satış tüm satışın yüzde kaçı?
VIP turlar yapmıyoruz. Ancak çok değer verdiğimiz ve o koleksiyonda olmasının sanatçımıza faydası olacağına inandığımız bazı koleksiyonerler programlarının yoğunluğu sebebiyle Mamut’u önceden gezmek durumunda kalıyor. Açılış gecemiz için davetiye gönderiyoruz. Sanatçı ve bizlerin yakınlarını, eski sanatçılarımızı, tabii sponsorumuzun misafirlerini davet ediyoruz. Açılış gecemiz de davetiyeli fakat bu ortamı çok samimi tutmaya çalışıyoruz.
* Her sene katılan sanatçılar değişmek zorunda değil mi?
Mamut’a kabul edilen bir sanatçı bir daha katılamıyor. Ancak başvurup seçilmeyen bir sanatçı tekrar istediği kadar başvurabilir. Böyle durumlarda işlerini bir önceki başvurularına ekleme yaparak göndermeleri daha faydalı oluyor, yeni bir seri, yeni işler, yeni bir düzen gibi…
* Sizin keşfedip davet ettiğiniz genç sanatçılar da var mı?
Başvuru şart. Mamut’un ruhuna uyabilecek bir sanatçı ile tanışırsak projemizi inceleyip başvurmasını öneriyoruz. Ancak karar mekanizmasında yerimiz yok. Bunu da net bir şekilde belirtiyoruz. Bu sanatçılar da başvuracaksa tüm başvuranlar ile aynı süreç ve değerlendirmeden geçiyor.
EN GENCİ 21 YAŞINDA BİR SANATÇI
* Proje için başvuran sokak sanatçıları var mı? Hiç oldu mu?
Her sene başvuran sokak sanatçılarımız oluyor. Bizim de en sevdiğimiz alanlardan biri. İlk sene
CİNS, 2. sene RAD, 3. sene Ali Mert ve bu sene de ARES ve CANAVAR sanatçılarımız arasında…
* “Türkiye onun adını Mamut Art Project ile duydu ve çok sevdi” dediğiniz hangi sanatçılar var?
Tabii ki sanatçılarımız arasında böyle bir ayrım yapmak istemiyoruz. Ancak bir kaç isim vermek
gerekirse Ali Şentürk, Deniz Aktaş, Didem Erk, Gökçen Dilek Acay, Ali Bilge Akkaya…

* Peki eserlerin fiyatlarını kim belirliyor?
Fiyatları ortak belirliyoruz sanatçılarla. Ablam Galerist’te çalışıyordu Mamut’un satış direktörü oldu. Bu sene başvuruya “Satış direktörü ile birlikte fiyat belirlenecektir” diye bir madde koyduk zaten. Çünkü burada fiyat konumlandırması en önemli unsurlardan biri. Çok yüksek fiyat isteyenler oluyor. Çok bilinçsiz bir koleksiyoner yüksek fiyatla bir eser alıyor mesela atölyesinden, sanatçı da “Benim eserimin fiyatları artık bu” diyebiliyor, ya da yakınları yanlış yönlendiriyor. Çok görüyoruz bunu. Bu sene genel anlamda çok iyi gittik ama yine bir iki sorun yaşadık. Tabii ki orta noktayı bulmalıyız, buluyoruz ama fiyat politikamıza uymalısınız” diyoruz sanatçılara. Çünkü koleksiyonere sunduğumuz eser ve fiyatın arkasında olmak zorundayız. “Bu gencin bu fiyatlarla Mamut’ta işi ne?” diyen olsun istemiyorum. Sanatçıyı korumak öncelikli hedefim, öyle olursa bunu yapamıyorum. “İyi bir koleksiyona girmek, kazanacağım az fazla paradan daha değerli” demesi lazım bazen sanatçının. Bazen yüzlerce eserden eleme yapıyoruz, sonra fiyatta anlaşamıyoruz, o stant boş kalıyor, yeni de alamıyoruz; birinin hakkı da yenmiş oluyor. Birine de “Sen yedekteydin” demek istemiyorum.

* Sergilenen eserlerin fiyatları hangi aralıkta?
Fiyatlar değişken; 350 TL ile 12.000-13.000 TL arasında oluyor. Geçen sene 100 TL en uygun fiyatımızdı. 10.000 TL’yi geçen çok nadir işlerin olduğunu da belirtelim. Örneğin birden fazla parçadan oluşan eserler veya prodüksiyon maliyeti çok yüksek olan işler bu rakamlarda oluyor.
* Bu sene politik işler var mı? Mülteciler bir konu mu?
Biz işler birbiriyle konuşsun istiyoruz. 10 metrekare içinde olduğu için eserler, bütünlük yakalansın istiyorum… 3 boyutlu işler de var bu sene… İlk defa 5 heykel sanatçımız var. Ama maddi nedenlerle büyük boyutlu dev işler az geliyor. Bu sene çok farklı konuları ele alan sanatçılar ile tanışacaksınız. Biz politik iş seviyoruz. Jüri de seviyor… Soma ile ilgili bir iş var mesela. 4-5 politik standımız var. Gezi sonrasında çok Gezi’yle ilgili iş gelecek sandık ama gelmedi mesela. Bazı sanatçılar da politik eser sunmaktan korkuyor. Mülteciler konusunu direkt işleyen bir sanatçımız yok.
* Galeriler yararlanıyor mu bu sergilerden?
Çoook. Galerilerle zaten aramız çok iyi. Bizi arayanlar, sanatçı ya da iletişim soranlar oluyor; bizden keşifler oluyor… Sanatçılarla 4 aylık bir sözleşmemiz olduğu için, sonrasında özgürler zaten. Biz de seviniyoruz açıkçası bizden çıkan bir sanatçının bir galeriyle anlaşmasına. Birçok sanatçımız Mamut sonrasında karma ve kişisel birçok sergiye davet ediliyor. Sanatçılar birbirleriyle tanışıyor ve görünür oluyor, doğru işler doğru koleksiyonerle buluşuyor. Bu sayede gelecekteki üretimleri için de motive oluyorlar.

* Sanatçıların şehir dağılımı nasıl?
Çok farklı yerlerden başvuru var ama seçilenler ağırlıklı olarak büyük şehirlerden. İstanbul, Ankara, İzmir… İran’dan var. Biz daha karma olsun istiyoruz, jüriyle de konuştuk gelecek sene bir Anadolu, üniversite turu yapmak istiyoruz. Hem Mamut, hem portfolyo hazırlama, hem İstanbul şartlarını biraz anlatıp biraz daha çekmek istiyoruz. Teşvik etmek niyetimiz.
* Peki yaş ortalaması nasıl?
En genç sanatçımız, hatta bugüne kadarki en genç sanatçımız 95’li bu sene; yani 21 yaşında. En yaşlı diyeceğim -o da üzülüyor böyle deyince ama- o da çok başarılı; New York barosuna kabul edilmiş bir avukat; Irmak Canevi. Bırakıyor avukatlığı ve sanata veriyor kendini.
* Geçen sene taksi ve dolmuşlarda ‘Mamut Sağolsun’ ilanları vardı; bu sene de var mı?
Bu seneki slogan ‘Mamut’a gittim dönücem’:)

- Bu röportaj, biraz daha kısa hali ve “Mamut’a Gittim Dönücem” başlığıyla, Sözcü Gazetesi’nin cumartesi ekinde yayınlanmıştır.