Çok azıcık Beyti Güler’den konuşalım mı?
Baya bir süredir; 130 gizli müfettiş ve benim de dahil olduğum 6 kişilik bir kurul, Karaca ve Hürriyet ortaklığında yapılan bir gastronomi rehberi -İncili Gastronomi Rehberi- için çalışıyorduk. Gizli müfettişlerimiz İstanbul, Çeşme ve Bodrum’daki restoranları oylayarak 4, 3, 2 ve 1 incili restoranların seçilmesini sağladılar.
30 Ekim gecesi de Sofa Otel’de yapılan bir törenle, rehberde olacak bu restoranlardan 4 ve 3 incililer açıklandı (Merak ediyorsanız bakınız http://wp.me/p79ANb-11B).
İŞİNE KIYMET VEREN, KIYMETLİ ADAM
Ben özellikle Beyti Güler ile ilgili bir iki satır yazmak istedim.
Çok yakın bir zamanda oğlunu kaybetmesine, acısına, sürekli gözleri dolmasına rağmen bu geceye gelmesi bile işine duyduğu saygının bir parçası. Ödülünü verirken baktım, gözler yine akıyor; öptüm ama keşke daha daha sarılsaydım. İşini böyle yapan herkese hayran, bir işi yapmaktan çok yapıyor görünmekle uzmanlaşmaya çalışan herkese de ayarım. (Argo tabir için kusara bakmayın, tam karşılıyor).
Beyti 1945’ten bu yana var!
Keşke ‘sürdürülebilirlik’ diye bir ödül, bir inci olsaydı da Beyti, Şans, Sunset, Kıyı gibi restoranlar inci dışında onu da alabilselerdi.