Pınar&Viola markasının iki isminden biri olan Pınar Demirdağ anlatıyor:

“Biz hazır giyime değil de, zanaatin, elde yapımın, uzun zaman alan değişik tekniklerin bir arada kullanıldığı haute couture’a yakınız. Bakana rüya kurdurmak, onu başka alemlere götürmek hedef. Yapılan ve ortaya çıkan iş dijital ama yapılma tekniği couture… Yani ‘Couture’, ‘Haute couture’den geliyor… Dijital alemde amaç en hızlı şekilde bilgi akışını sağlamak, en net şekilde iletişim kurmak. Bizim işlerimizde ise amaç, bir Rönesans ressamının sabrıyla, piksel piksel güzellik, çekicilik yaratıp aynı zamanda insanları düşündürmek, yarattığımız fantezi senaryolarıyla daha pozitif gelecek hayalleri kurdurmak. Elde çizilen işleri, portre ve el boyamalarını video, 3D, VR, print gibi yöntemlerle dijital olarak işliyoruz. Süslemeye farklı bir saygınlık, dijitale tam anlamıyla insan eli getirdiğimizi düşünüyoruz.
‘Dijitalin’ yanına ‘couture’ gelince tasarım, Ankara’da bir devlet binasından Topkapı Sarayı’na dönüyor. Fonksiyonelliğin üzerine, daha fazla el emeği, güzellik ve çekiciliğe verilen önem ekleniyor; fantezi kurduran bir eser haline geliyor.”

 

**** Bu yazı Nilay Örnek tarafından Tempo Dergisi’nin Ağustos 2016 sayısı için hazırlanmıştır. Ana yazının kutularından biridir.

**** Bu kutunun ana yazısı için adres: http://wp.me/p79ANb-uC