Bu ülkede ‘Hayat sana güzel’ cümlesini edenler bir partiye oy verse, parti iktidar olur! Kimileri için yanındakinin sınavı daha kolay, karşı masadakinin yemeği daha lezzetli, onun sevgilisi daha iyi, bunun sandalyesi daha rahattır!

 

Eskiden de böyle miydik; toplumsal ayrışmalarımızla bu haller iyice mi arttı, bilemiyorum… Sonuçta negatifi ağır basan, pozitifi de çekemeyen mıknatıslara döndük.
Büyük ayar olduğum iki ifade: 1- Zaman öldürmek 2- Hayat sana güzel….
Zaman öldürmek esaslı cinayettir, bu bir.
‘Hayat sana güzel’i birine söyleyip de, bunun güzel bir cümle olduğunu düşünen biri var mı, bu iki…
En güzel hayatların bile inişleri çıkışları; her güzel şeyin önce ya da sonra bedeli var…

KIYASLAMAK İYİ GELMEZ

Anlık fotoğraf kareleri değiliz hiçbirimiz, bu anlık hallerin de perde arkalarını görmek gerek.
İnsanlar 50 fotoğraf içinden kendilerinin de ‘en’ iyi/güzel/mutlu/sağlıklı göründüğünü seçiyor; ne yapsın ağlayan halini mi koysun da sana yaransın. Ya da şikâyetle beslenen Türkler topluluğuna mı katılsın.
Bazı insanlara “yanındakinin sınavı daha kolay, karşı masadakinin yemeği daha lezzetli, oradakinin sevgilisi daha iyi, kendisinin basmadığı karalar daha güzel, onun koltuğu daha rahat”… Böyle de gider.
Kendini başkalarıyla kıyaslamak çok az zaman iyi hissettiren bir şeydir ve hayat, başkalarının hayatını yaşamak için fazla kısa değil midir?
“Hayat sana güzel” diyen kişi, valla bırak bu işleri!

 

• Bu yazı 6 Haziran 2015 tarihinde Nilay Örnek’in Sözcü Gazetesi’ndeki köşesinde yayımlanmıştır.