Kaybolan canlarınızdan müessesemiz sorumlu değildir!

Gazete yazıları, Hayata Dair, Sosyal psikoloji, Türkiye halleri

 Hayatları, umutları, korku, acı ya da mutlulukları bizim kararlarımızla iç içe olan insanlar var…Ve bazen, yaptıklarımızla olduğu kadar, yapmadıklarımızla da başarılı, harika, üstün ya da suçluyuz

Beni düşünmelisin.
Beni sürekli ve sürekli ve sürekli mağdur etmemelisin.
Beni bu kadar güvensiz hissettirmemelisin.
Beni adalete sen inandırmalısın.
Sağlığımı, işimi, sosyal güvencelerimi göz ardı etmemelisin.
Bedenime ya da malıma zarar verildiğinde, haksız yere kovulduğumda benden önce sen isyan etmelisin.
Kanun, kural çerçevesinde beni özgür bırakmalısın.
Başkaları önünde başımı eğmemelisin.
Üzülebilir ara sıra üzüldüğünü belli edebilirsin.
Tutarsız davranmamalı, adam ayırmamalısın.
Sadece burada yaşıyor olduğum için başıma gelen her felaket, her kayıpta bana bağırmamalı aksine bana sarılmalısın.
Ben senin düşmanın değilim! Ya da senin düşmanın ben değilim.

İllüstrasyon: Erhan Cihangiroğlu
İllüstrasyon: Erhan Cihangiroğlu

KAÇ ODA Bİ SALON ‘EVİMİZ’

Önlem almalısın.
Korumalı, kollamalı, kol kanat germeli ve hatta gülümsetmeli, güldürmelisin…
Yazdıklarım yanlış anlaşılmasın, bir evlilik programında “Kaç oda bir salon eviniz?” diyerek, koca aramıyorum.
Arayanlar bile koca adaylarından konfor talep ediyor, ben niye hayatımı bağladığım ülkemde olması gerekenleri talep etmeyeyim.
Devlet sana söylüyorum; sen yöneticisin, sen hükümetsin; gücü, insanı, sarayı olan sensin! http://wp.me/p79ANb-3Y

TÜKÜRDÜ Dİ Mİ?!

“Bu, ülkemize yapılmış bir saldırıdır”.
Hadi ya; anlamamıştık!
“Terör kaygısını anlıyoruz ama Türkiye’nin temelleri sağlam, yine cazibe merkezi olacak.”
Biz de o kadar uzağı görebiliriz; inşallah!
Bir haber spikeri, olanlardan hükümeti sorumlu tuttan bir seyirci nezdinde ortaya sayıyor sövüyor, üzerine de tükürüyor!
Doğal! Yaşadığı yerin ağacını, suyunu, dağını, taşını korumak isteyene de gaz sıkılıyor zaten.

İllüstrasyon: Erhan Cihangiroğlu
İllüstrasyon: Erhan Cihangiroğlu

BAZEN YAPMADIKLARIMIZ BELİRLER!

Oysa hayatları, umutları, korku, acı ve mutlu olma şansları yaptıklarınızla, düşündüklerinizle, söylediklerinizle iç içe olan insanlar var…
Ve insanlar ölüyor. Ve hatta kimi zaman biz isimlerini bile bilemiyoruz; sayılara hakimiz!
Ve o insanlar ölürken, başka bir şey yapıyor oluyoruz ya… Gülüyor, yemek yiyor ya da fani bir işle uğraşıyorum diyerek ben bile suçluluk duyuyor, iptal oluyor, iptal ediyorum.
Böyle bir zamanda da ezberlenmiş nutukları, savaş ilanlarını, korkan ülke insanını rahatlatmak dışında her şeyi yapanları ya da anlayış yerine tükürük saçanları görmek istemiyorum.
Biraz empatiye ihtiyaç duyuyorum.
Bazen yaptıklarımızla olduğu kadar, yapmadıklarımızla da başarılı, harika, üstün ya da suçluyuz!

* Bu yazı 17 Şubat 2016 tarihinde Ankara’da meydana gelen terör saldırısı üzerine yazılmış, 19 Şubat 2016’da Nilay Örnek’in Sözcü Gazetesi’ndeki köşesinde yayımlanmıştır.