Sen neymişsin be Selami Şahin!

Müzik, Sanat

‘Olmuşu, bitmişi, dinlenmişi, yenmişi’ yazmayı seven biri değilim! Ama yine de, geleceğe dair planınızı yapın diye ‘Yeniden Gazino Geceleri’nden bahsetmeliyim. Geçtiğimiz cumartesi gecesi İrem Derici ve Selami Şahin seven, kurtlarını dökesi gelen onlarca kişi İstanbul Küçükçiftlik Park’taydı. Sistem şu; 4’lü ya da 6’lı masaların ücretini ödüyor, yemeği, içkisi, eğlencesiyle bir gece satın alıyorsun.
İrem Derici belli komik hatun; sahnesi de iyiydi.
Tarkan’ın şarkısını da “Sen üzüm ye, gülüm incir ye…” (orijinali malum ‘Sen üzülme gülüm, incinme) diye söylediğimden olsa gerek, İrem’in ‘Kalbimin Tek Sahibine’yi Şahan Gökbakar’ın yazdığı sözlerle de seslendirmesi pek hoşuma gitti. Eğlendik.

‘TEK ŞARKILIKLAR’A İNAT!

Ardından şu günkü ‘tek şarkılık’lar dünyamıza inat, sallasa hit çıkarmış, Zeki Müren’den Bülent Ersoy ya da İbrahim Tatlıses’e onlarca kişiye şarkı vermiş olan Selami Şahin çıktı sahneye. Tabii ki şarkılarıyla, sahnesiyle, orkestrayla uyumuyla yıktı geçti ortalığı. Ara ara taklitler yaptı, 50. sanat yılını Harbiye Açıkhava’da da kutlamayı planladığını anlattı. O ‘damar’ şarkılarını hareketli tempoyla, kimi zaman da ‘helal’ dedirterek mikrofonsuz söylerken en sosyetiğinden en beyaz yakalısına herkes göbek atmakta ya da kayıt yapmaktaydı. Türk insanının en acıklı şarkı sözleriyle bile göbek atarak eğlenebilme alışkanlığına hep güvenmişimdir zaten!

TEK FALSO

Şahin, “Kanun böyle” dedi, tüm tezahüratlara rağmen kısa bir bis ile konseri 24.00’te bitirdi.
Yapmazdım ama ‘Ben Sevdalı Sen Belalı’yı söylememesiyle hissettiğim derin hayalkırıklığının acısıyla saç konusunu açabilirim sanırım!
O kuşağın saçlarıyla ne derdi var gerçekten anlayamıyorum!
Selami Şahin’in başında bir Erol Büyükburç saçı vardı.
Kadınlara her şey yapılıyor da, erkeklere niye doğal saçlar yapılamıyor anlamıyorum.