Ölüdeniz ölmüş!

Doğa / Çevre, Gazete yazıları, Seyahat, Türkiye halleri

O, “Türkiye’nin en güzel kumsalları” listeleri var ya, Ölüdeniz içindeyse yalan! Ölüdeniz Kumburnu’na ya paraşütle gökyüzünden bakmalı ya da denizden gökyüzündeki paraşütleri izlemelisiniz. Aksi halde çok insan, çok şezlong, çok şemsiye, baya çöp!

Ölüdeniz’de Kumburnu adlı bir yer var. Tam burun, eşsiz bir mavi alan, bir tür lagün.
Orası bir tür milli park olduğundan da giriş ücretli. Otomobille giriyorsanız, iki kişi 25 TL verip aracınızı park edebiliyorsunuz. Yaya girişi çok daha ucuz tabii.
Araç park alanının ardından, hemen havlu atıp suya girebileceğiniz bir geniş alan var.
Biraz ileride, bir gölü andıran o lagüne girmek isterseniz işte orası bir vaka.
“İster havlunu koyup, ister şezlong kiralarsın” durumu mümkün değil.
İğne atsan o cart yeşil yastıklı şezlonglardan yere düşmüyor.
Denizin -abartı yok- içinden başlayan şezlonglar yukarıdaki yürüme alanına kadar, kuma ayak değmeyecek şekilde art arda ve yan yana sıralanmış.

BİRİNİN AĞAĞIYLA GÜNEŞLENMEK!

Uzanıyorsanız, şezlongunuzu dümdüz yatıramazsınız, çünkü aksi halde birinin ayağı başınıza değiyor!
Ve yine bir dondurma firmasının koca logolu kırmızı-beyaz şemsiyeleri de gökyüzünü görmenize zerre imkan vermiyor.
10’ar TL’ye kiralanan şezlong ve şemsiyelerin yanı sıra bir de yine dip dibe localar var ki onlar da 150 TL; ama yine o hengamenin içinde.

kumburnu-plaji-bayramda
Kumburnu’nun turist alma kapasitesi sık sık gazetelere haber oluyor. Ancak küçücük bir alana sığışan turist ne kadar mutlu ayrılıyor bölgeden o meçhul.

GÖKYÜZÜNDEN GÜZEL TABİİ

Biz gün batımından kısa süre önce nispeten kalabalığı azalmış halde gittiğimiz Kumburnu’na, boşalmış şezlongların üzerlerinden atlayarak ulaştık; çantamızı bir boş şezlong üzerine koyup suya atladık. Orası durgun bir su olduğu için zaten hiçbir zaman göründüğü kadar güzel değil yüzmesi. Sıcak, durgun, bulanık.
Ama haftaiçi bir gün, saat 18.00… Yine de su çok kalabalık.
Ben serinlemek istiyorsam, başkası da istiyor tabii kalabalık olacak ama bağır çağır, olaylı, vakalı bir yüzme, yüzememe halleri…
Bir de duş, tuvalet sıraları, ortalıkta soyunup giyinenler, orayı devasa piknik alanı haline getirenler var.
Ölüdeniz ancak iki şekilde güzel artık: Bir, sırt üzeri yatıp denizden gökyüzündeki paraşütleri izlerken, iki paraşütten kumsala bakarken.

oludeniz
İşte Ölüdeniz Kumburnu’nun ‘iyi geldiği’ bir açı; baya yüksekten!

‘PARAŞÜTÇÜLER BİZİ GÖZETLİYOR!’

Bu arada artık çevrede ‘İslami’ adı verilen muhafazakâr oteller oldukça fazla. Ölüdeniz’de haşemayla denize giren çok kişi var. Ama bunu tercih etmiyorsanız, otellerin sadece kadınların hizmet verdiği havuzlarında tatil yapabiliyorsunuz.
Ancak daha geçtiğimiz ay, paraşütle uçuş yapanlar, ‘bu İslami otellerde havuza giren kadınları röntgenlemek suçlamasıyla’ jandarmaya şikâyet edildi. Paraşütçüler de “Yok daha neler” cümlesini açarak “İniş kısmı için insanın az olduğu yerleri tercih ediyoruz” savunmasını yapmak zorunda kaldılar! Yani artık orada paraşüt de zor!
Son Feci Bisiklet adlı grubun çok güzel bir şarkı sözü var: Denizler cinayet işlemezler, aslında kimseyi istemezler…

* Bu yazı Sözcü Cumartesi’nde 27 Ağustos 2016 günü Nilay Örnek’in köşesinde yayımlanmıştır.