
‘İftarlık Gazoz’la Eve Dönmenin Yolları
Ben de karpuz kabuğundan gemiler, gazoz kapağından kolyeler, oklar yaptım ama ‘markasız gazoz’dönemine hiç denk gelmedim.Fakat karne harçlığı veren güzel komşular, daha doğal insanlar dönemine denk geldiğimden ve bir zamanlar çocuk olduğumdan, Yüksel Aksu’nun yeni vizyona giren filmi ‘İftarlık Gazoz’u pek bir sevdim.
70’lerde Muğla’nın Ula ilçesinde geçen tatlı bir öykü.
Filmin başrolünde 12 yaşındaki Berat Efe Parlar var. Tamam tecrübesi var ama insan hâlâ bir çocuk oyuncunun bir filmi bu kadar iyi götürmesine şaşabiliyor.
Cem Yılmaz gazozcu Cibar Kemal rolüyle bir yardımcı oyuncudan fazlası, anne Ümmü Putgül ile imam rolündeki Macit Koper de benim diğer favori karakterlerim. Yöre halkının oyunculuğunu da es geçmemek lazım.
DİN DE VAR AMA NASIL?
Bu coğrafyada doğup büyümüş pek çok kişiyi bir duygusuyla yakalayabilecek, kimi zaman gülümseten ve gördüm ki bayağı da ağlatabilen bir film.
Soranlara “Babam ve Oğlum tadında” diye tarif ediyorum. Sonra bu durumu da garip buluyorum. Benzer kasaba halleri, şiveler, çocuk ve büyük ilişkileri, benzer yerler ve renkler hepsi sevilen birkaç Türk filmindeler!
Ama fark etmiyor; o dönemin siyasi atmosferini yansıtan, esprisi de, duygusu da yoğun, özenle hazırlanmış bir iş ‘İftarlık Gazoz’.
Dinle bu kadar iç içe bir filmin içinden bu kadar ustalıkla çıkmak da iyi iş.
ÇOCUK ALGISI
Benim için hiçbir şey Şili’deki darbe döneminin izlerini, bir çocukluk aşkı hikâyesiyle anlatan Alejandro Zambra’nın ‘Eve Dönmenin Yolları’ kitabıyla yarışamıyor!
Ve bunu 145 sayfayla başaran Zambra, bana hep “Bu niye Türkiye’de yapılamıyor?” dedirtiyor. Ama iyi bir yola çıkıldığı kesin.
‘İftarlık Gazoz’ da bir çocuk algısının çevresinde olanların hayatı nasıl yönlendirdiğini hakikaten güzel anlatıyor.
Filmin ‘gazını kaçırmadan’ sinemada izlemenizi tavsiye ederim.
Bu yazı Nilay Örnek’in Sözcü Gazetesi’ndeki köşesinde 30 Ocak 2016 tarihinde yayımlanmıştır.