Gezi önerisi büyükelçiden alınır! 11 maddede Kopenhag
Mehmet Dönmez, Türkiye Cumhuriyeti Kopenhag Büyükelçisi. 1952 doğumlu bir İzmirli. Bugüne kadar pek çok başarılı diplomatik görevde yer almış, şimdi emekliliği öncesinde Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da gördüğüm kadarıyla huzurlu bir şekilde görevini yürütüyor.
Dönmez ile kısa bir süre önce Kopenhag havalimanında, Türkçe konuşan insanların yaşadığı çekimle karşılaştık. Atlasglobal’in Kopenhag uçuşlarını başlatması nedeniyle kurdele kesmek ve bir konuşma yapmak için geldiği havalimanında, şehri iki günde gezmek isteyen üç genç hanıma tavsiyelerde bulunmaktan çekinmedi. Ben mesela sokak pazarlarını soruyorum, bana sıralıyor “Ama pahalı” diyor, güzel tasarım mağazalarını tavsiye ediyor. Öyle bir cesaret aldım ki, üzerine bir e-posta atıp “Okuyucularımız için bir liste yapar mısınız?” bile diyebildim. Aynı sistemi, Dönmez kadar mütevazı insanlar bulursam, diğer büyükelçilerimizle de yapmayı düşünüyorum. Buyrunuz bir büyükelçiden Kopenhag’da mutlaka gidilmesi gereken yerler listesi…
1- Deniz Kızı heykelinin olduğu kıyı boyunca yürüyüş yapın.
2- Amalienborg Sarayı ve Mermer Kilise’yi gezin ya da görün.
3- Kanal turu… (Ben de şahidim ki olmazsa olmazlardan biri bu! Ev haline getirilmiş, içine tablolar asılmış, çalışma alanları yaratılmış tekneler görmek, Kopenhag’a denizden bakmak harika ve çok öğretici)
4- Danimarka Milli Müzesi
5- Tasarım Müzesi (Müzenin kendisi ve içindekiler bir yana, bahçesi ve kafeleri de etkileyici. Şu anda bir moda tasarım ve Japon tasarımları sergisi de var)
6- Kraliyet Kütüphanesi (Cilalı siyah granit kaplanmış ve ‘dünyada mutlaka görülmesi gereken kütüphaneler’ arasında sayılan bu yapı ‘Black Diamond-Kara elmas’ takma adıyla anılıyor.)
7- Glyptoteket Sanat Müzesi
8- Tivoli (Tivoli Bahçeleri başlı başına bir yazı konusu, bir gün bile geçirilebilir orada. İçinde kafeler, lokantalar, açık hava tiyatroları, konser alanları, binlerce çeşit ağaç ve çiçek ile hatırı sayılır bir de lunapark var. Ama ilginç olan buranın 1800’lü yıllarda açılmış olması, öyle büyüleyici ve yeni gibi ki… Disney’in bile Disneyland’leri yaparken buradan ilham aldığı söyleniyor ki, burayı görünce buna inanmak çok kolay)
9- Frederiksberg Parkı ve oradaki balıkçıl kuşları
10- Stroget Caddesi boyunca yürüyüş (Burada yürümek çok da kolay değil; çünkü burada sizi birbiri ardına ucuzu, pahalısı zevkli mağazalar ve güzel kafeler bekliyor)
11- Nyboder olarak bilinen ve 17. yüzyılda denizciler için inşa edilmiş günümüzde konut olarak kullanılan sarı sıra evler mahallesi…
* Bu yazı 2 Temmuz 2016 tarihinde Nilay Örnek’in Sözcü / Şık’taki köşesinde yayımlanmıştır.