Beni tanımadığımla düşman yapmaya kimin ne hakkı var!
Fotoğrafı sakininden koyayım dedim.
Bıktım, sıkıldım artık. Defterime yazmışım “Kasım sonu aralık başı Reza Zarrab davasına taktım, hep onu dinledim”. Bugün sorsan adam ne yapıyor haberim yok. Şimdi her gün seçim diye dünyaca saçmalık ve kötülük izliyorum. Boşa harcanan zaman.
Beni tanımadığımla düşman yapmaya kimin ne hakkı var!
Öğrenebileceğimiz, neşelenebileceğimiz, ailemize ayıracağımız zaman bu ülkenin hay huyuyla geçiyor. Sonuç; elde var 0.
Etkisiz olmak istemiyoruz, bilmek, görmek istiyoruz vakit harcıyoruz ama önemi var mı artık bilemiyorum. Kabalık, tüm halkı aptal sanma, yüzümüze söylenen yalanlar, baskı gırla… Üstelik bu ‘üstten’ başlıyor, herkes birbirine yapmaya başlıyor.
Bir adamda, birkaç adamda, sadece siyasette, partilerde değil öyle etkili oldu ki artık her yerde. Herkes iletişime ilk olmayacak yerinden başlıyor, ‘sen’ diyor, suçluyor, senin adına karar veriyor, hüküm getiriyor. Bencil, istemeye yönelik, arsızlığa varan tavır gırla.
İçim şişti.
Seçim biterse biter mi bilmem de, biz biteyazdık yahu.
Bugün yarın yayınlanır, podcast için ‘Nasıl Olunur’da “Nasıl delirmeden bu ülkede yaşanır?”ı konuştuk psikiyatrist Fatih Altınöz ile. Ama sonuç bulabildik mi bilmiyorum!
Ömrüm aramakla geçiyor. Ülkeden kaçan da bu döngüden kurtulamıyor. Bir ilin belediye başkanlığı seçimi bu kadar ömür yer mi yahu; yedi.
Ne olur da biter:) Bitsin…