5 yaşında balık ayıklayıp çorbaya katan çocuklar!

Seyahat

Orman içinde anaokulları, pek çok ihtiyaçları devlet tarafından sağlanan çocuklar, sınavsız ama doğayı hayatı öğreten Norveç eğitim sistemi… İnternette dolaşan metinlerden çok daha fazlası!

Çocuklarımızı okullarında da gözetleme isteği duyduğumuz şu günlerde, bir ‘Norveç eğitim sistemi’ metni (* linki en aşağıda) dolaşıp duruyordu internette…
Sürekli ‘en huzurlu’, ‘en doğal’, ‘en çevreci’, ‘en korumacı’ ilan edilen kuzey ülkelerinin durumu, imrenilesi olduğu kadar da sinir bozucu!
Yok çocuklara sınav yokmuş; yok özgürlermiş… İnsanın içi gidiyor.
Okuma yazma oranı yüzde 100.
Okullar, ders kitapları, ilkokul çantası, defterler, kütüphaneler, sağlık hizmetleri devlet tarafından karşılanıyor.

IMG_7677
Çocuklara “No picture please” cümlesi öğretilmiş, hepsi fotoğraf çekenlere “Lütfen çekmeyin” diyor; ama bu özel sınıf için ailelerinden izin alınmış, onlara söylenince tam tersi “Benim de fotoğrafımı çeker misin?” diyorlar. Fotoğraf: NİLAY ÖRNEK

ANAOKULU ÜCRETİ DE DEVLETTEN

Anaokulu çağındaki çocuğun için maddi yardımı alıyor, ister anaokuluna gönderiyorsun, ister evinde bakıyorsun.
Çoğunluk, çalıştığı için anaokuluna gönderiyor çocuğunu.
Çalışmasan da avantajlı; anaokulları çocuklara kayaktan patene, yüzmeden bisiklet binmeye pek çok şeyi öğretiyor.
Yuvanın deniz kenarında ya da ormanda, yaşama alanlarına ve otobüs duraklarına yakın olması şart koşuluyor.
Ben bunların bir kısmı olsun ‘abartıdır’ diye düşünüyordum. Ama değilmiş.

IMG_7700
Fotoğraf: NİLAY ÖRNEK


ÇOCUKLAR EŞİT BESLENEBİLSİN DİYE

Balık, Norveç’te de pahalı.
Fiskesprell adlı bir programla http://wp.me/p79ANb-AC, devlet, çocuklar, çocukluktan balık yemeğe alışsın, eşit beslenebilsin diye anaokulundan başlayarak çocuklara okyanus canlıları eğitimi ve balık yeme imkanı veriyor.
Mesela Norveç’in Bergen kentinde bir teleferiğe binip orman içindeki bir anaokuluna gidiyoruz. Ormanın içi, bölgenin efsanevi hikâyelerine konu olan ‘trol’lerin ağaçtan oyulma dev heykelleriyle dolu.
Çocuklar kendi hallerinde; kimi salıncak, kimi bisiklette, kimi kumda, ağaçta.

Henrik balık öğrenirken... Fotoğraf: Norwegian Seafood Council
Henrik balık öğrenirken… Fotoğraf: Norwegian Seafood Council

 

AEB_1882
Fotoğraf: Norwegian Seafood Council

BİZ 30’LARIMIZDA YUMURTA KIRAMAZKEN…

Fotoğraf çekme izni de aldığımız bir grup çocukla ormandaki oyun alanlarına geçiyoruz. Buzlu kutularla dev balıklar ortaya konuyor. Kimse ‘dokunma’, ‘kirlenme’ demiyor. Çocuklar elleyerek, dinleyerek öğreniyor, sonra öğretmenleriyle balık ayıklayıp ‘kesiyorlar’.
Türkiye’de 30 yaşında “Yumurta kıramam” diyeni çok duymuşumdur. Orada 5 yaşındaki çocuklar, kız, erkek fark etmez, orada yakılan ateşte kaynayan sebze karışımının içine atılmak üzere balık doğruyor.
Ağaçları, yemekleri, doğayı kaç yaşına gelmişim benden iyi tanıyorlar.
Biraz önce elledikleri balığı temizliyor, doğruyor, pişen çorbayı itirazsız içiyorlar.
İmreniyor muyum? Hem de çok.

  • Bu yazı 27 Eylül 2016 tarihinde Nilay Örnek’in Sözcü Gazetesi, Şık ekinde yayınlanan yazısının ana parçasıdır. http://wp.me/p79ANb-AC ile tamamlanır yazı…
  • Norveç eğitim sistemini anlatan ayrıntılı yazı için http://wp.me/p79ANb-AU
AEB_1901
Fotoğraf: Norwegian Seafood Council

 

 

 

 

AEB_1898
Norveç Deniz Ürünleri Konseyi Türkiye Bölge Müdürü Maria Kivijarvi Heggen, çocuklara balık anlatırken… Fotoğraf: Norwegian Seafood Council

 

Fotoğraf: NİLAY ÖRNEK
Kendi doğradıkları balıklarla yapılan balık çorbası içen çocuklar. Fotoğraf: NİLAY ÖRNEK
AEB_1937
Fotoğraf: Norwegian Seafood Council