Osmanlı çileğine giriş 101
Osmanlı çileği… Padişahların yabancı konuklarına sunmak için tercih ettiği, kokusu ve aromasıyla ünlü, bir dönem Zonguldak Ereğli’nin en önemli ürünlerinden… Peki şimdi ne durumda; nerede, nasıl üretiliyor; Osmanlı çileği nereden bulunur, Arnavutköy’den Ereğli’ye nasıl gitmiş… Kısa bir özet…
Osmanlı Çileği çok özel bir tür.
Anladığım kadarıyla türü tanıyan da çok değil.
Zengin aromalı, çok ama çok güzel kokulu, orta boy, oval, rengini akşam güneşinden aldığı söylenen uçuk pembe, narin bir çilek…
Zonguldak Ereğlisi, Osmanlı Çileği ile ünlü ama Karadeniz’e de İstanbul Arnavutköy’den gidiyor aslında. Arnavuktöy’e de Avusturya’dan gitmiş ilk.
Osmanlı çileğinin Ereğli’deki macerası 1900’lerin başına uzanıyor.
Bu çileğin çiçeği de pek güzel olduğu için zengin biri olan Halil Paşa’ya armağan ediliyor.
Paşanın arabacısı Mustafa, çileği Ereğli’nin killi kestane toprağına ekiyor ve muhteşem bir buluşma yaşanıyor.
Çilek buranın en önemli tarım ürünü oluyor.
İNCE, NARİN, NAZENİN
1930’lu yıllardaki üretimi 10 ton kadar; o dönemde Aziz Konserve Reçel Fabrikası kuruluyor.
Reçeller yapılırken çileğin suyunun tüm bölge halkına dağıtılması meşhur.
Tüm Ereğli’nin bu dönemlerde çilek koktuğu söyleniyor.
Osmanlılar yabancı krallara bu çileklerden ikram ediyor.
1960 ve 70’lerde tekel çilek likörü yaparmış bu çilekten.
Osmanlı Çileği o kadar ince, narin, nazenin bir şey ki toplandığı gün tüketilmesi ya da bir ürüne dönüştürülmesi gerekiyor.
Ancak tarım politikalarının değişmesi, bu ürünün narinliği, yediveren çileğinin daha çok ürün vermesi gibi nedenlerle üretim yok olma derecesinde düşüyor.
TARLALAR SÜRÜLSÜN, GELENEK SÜRSÜN
Oyak Grubu’na bağlı, Erdemir Demir ve Çelik ise 2 sene önce Osmanlı çileğini korumak, üretimini artırmak ve teşvik etmek amacıyla Tarlalar Sürülsün Gelenek Sürsün adlı projeyi başlatıyor.
Çilek fideleri kültür laboratuvarlarında çoğaltılmak ve genetiğini kontrol etmek üzerine Antalya’ya gönderilmiş.
2 sene önce ekimlerine başlanan fidelerde 5 binden, 15 bin fideye çıkılmış bile.
Biz bu sene artırılan rekolte ile ilk hasat yapıldı.
Yeniden kestane toprağında da deneniyor.
Yeni üretimi yapacak olan köylülere fide dağıtıldı.
Biz de gördük, bir minik sepet de biz topladık, birer de fide aldık. Çok insan “Biz nasıl fide sahibi olabiliriz?” sorusunu yönetti ki onun yanıtı da şöyle: https://wp.me/p79ANb-1cA
Muhteşem bir çilek, köklü bir ürün ve harika proje.
GELECEK SENE DAHA ÇOK OLACAKTIR
Bu çileği yazın başında bulmak için Ereğli’de birkaç yere sormak gerekiyor, çünkü üretim artışı aslında yeniden bu yaz başladığı için bundan sonra bir yerlerde satışı daha çok olacaktır.
Ve umarım bölgede hangi pazar ve manava gitseniz bulacaksınız.
Tabii narin bir ürün olduğu için harika kokulu reçeline ulaşmak daha mümkün olacak.
Osmanlı Çileği Yaygınlaştırma ve Üreticisini Koruma Derneği Başkanı Şaban Çetinkaya’nın anlatımını da buraya bırakıyorum.