Kantin ‘maalesef’ Nişantaşı’ndaki yeni yerini arıyor

Gastronomi, Şehir, Türkiye halleri

Pek çok dünya ülkesinde gördüğümüz 100-150 yıllık restoranlar işi ülkemiz genelinde genelde zor. http://wp.me/p79ANb-2J

İstanbul gibi köklü geçmişi olan bir şehirde uzun yıllar var olmayı başarabilmiş, aynı aileden bireylerin işletmeyi sürdürdüğü restoran sayısı da oldukça az.

Şu şartlarda 15 yılını görenlere madalya takmak lazım. Çok zor olmasının en büyük nedenlerinden biri ‘mekan’sal. Changa (Şimdi Müzede Changa), Helvetia ya da Pizza Pidos gibi 15 yılı devirebilmiş restoran, lokantalara baktığımızda ya binanın sahibi olduklarını ya da çok özel şartlarda insaflı evsahipliklerine denk geldiklerini görürüz.

“Burası popüler oldu. Çok kazanıyorlar ben de nemalanayım” diyen bir ev sahibi yoksa, bu defa şehrin ya o bölgesi değişir, ya bina yıkılır… Olur da olur.

Şemsa Denizsel’in bugünlerde aynı yerde 16. yılına giren leziz restoranı Kantin de değişim mağdurlarından… Çünkü binanın sahibi 4 katlı binanın daha iyi bir kâr hane olması kararını almış. Nişantaşı’nın simge mekanlarından biri olan, yıllar yılı müdavimlikler kazanan Kantin şimdi ‘aynı semt’ ısrarıyla yeni yerini arıyor.

Belki lokanta ile dükkanı iki ayrı yere dağılacak; şans olursa birlikte kalacak…

İşte böyle oluyor da oluyor, mesela İspanya’da denildiği gibi http://wp.me/p79ANb-2M “Bu restoran 150 yıldır burada” diyemiyoruz…

Nilay Örnek, Kantin'in kurucusu-şefi Şemsa Denizsel ile Şehirli Sofralar çekimlerinde...
Nilay Örnek, Kantin’in kurucusu-şefi Şemsa Denizsel ile Şehirli Sofralar çekimlerinde…

 

Bu yazı 1 Şubat 2016 günü Nilay Örnek’in Sözcü Gazetesi’ndeki köşesinde yayımlanmıştır.