Kafa rahatlatan sohbetlere ne dersiniz?
Ferhat Aydın ile mutluluk, Yekta Kopan ile kültür-sanat, Sinan Hamamsarılar ile yemek, Kerem Piker ile mimarlık, Deniz Özturhan ile gülmek-güldürmek-stand-up, Saadet Özen ile yayıncılık konulu, sürece yarım saat ve civarında gezen sohbetler… Dinlemek isteyenler için linkleri burada.
2021’de o kadar çok çalıştım ki, “Ben bunları yaptım” diye duyuracak zamanı bile zor buldum… Bu arada bloguma da az zaman ayırmış, hatta hiç ayıramamışım. Oysa görüyorum her gün gireni, okuyanı var…
Üstelik -bir gün bunun bana olacağını inanmazdım ama- insan yaptığı işleri unutuyor. Daha doğrusu unutmuyorsun da, sayarken onlar hemen aklına gelmeyebiliyor.
Hani “Kaç filminiz-kitabınız var?” denilince yanıt vermekte güçlük çekenler sahtekâr olmayabilir!
Bazen bir konuda yazı ararken, “Aha buldum, ne güzelmiş” diyorum, kendi yazımla karşılaştığım oluyor. Mümkün mü, gerçekten mümkünmüş.
O nedenle sene sonunda ‘zamansız’, ne zaman dinleseniz size bir şeyler katacak bir takım yayın ve yazıları da burada peyderpey paylaşacağım.
İsteyen yararlanmak istediği zaman alır.
GÜLEN GÜLDÜREN BÖLÜMLER -BENCE-
Bunlardan biri bir podcast serisi; Kafa Rahatlatan Sohbetler…
Vaillant markasını kanalında yayınlanıyor. Mirgün Cabas, Beyhan Budak gibi usta isimler yayınlar yapmıştı. Üçüncü sezonunda da Fularsız Entel Immanuel Tolstoyevski ile ben vardık. Sekiz konu vardı, “Immanuel” sağolsun centilmence “Önce sen seç” dedi.
Ben yine konuklu sohbetler yaptım. Sonra bölümler sevilince iki ek yayın daha yaptım…
Onlara yazdığım metinleri buldum bilgisayarımdan, onlarla paylaşayım istediğinizi dinleyin… (Bu arada metinleri Nilay Örnek yazmam komik geldi, ama ne yapacaksın tanıtım metni… )
1- Mutluluk
Konu zor, muhabbet güzel. Nilay Örnek ile ‘bar psikoloğu’ Ferhat Aydın, psikolojiden edebiyata, günlük yaşamdan doğaya pek çok farklı alandan yararlanarak mutluluğu masaya yatırıyorlar. Kimi zaman güldüren, kimi zaman düşündüren. Hem kafa karıştıran, hem de kafa rahatlatan keyifli bir sohbet için dinlemelisiniz.
2- Kültür-Sanat
Bu başlığı görünce aklınıza ilk gelen isim kim? Türkiye’de ‘kültür’ ve ‘sanat’ kelimeleri bir araya geldiği zaman zihnimizde beliren ilk isimlerden biri olan Yekta Kopan ile şahane bir sohbet. Nilay Örnek ile Yekta Kopan, “Kültür ile sanat niye hep birlikte anılıyor?” sorusundan başlayıp sanatın, edebiyatın bize kattıklarına değiniyor, günümüz medya araçlarından güncel mevzulara pek çok konudan söz açıyor. “Patlıcan musakkadan Türkân Şoray’a sıçrayabilen sohbetleri sevenler için eşşiz bir bölüm.
3– Yemek
Kafa rahatlatan lezzetlerden söz etsek mi biraz? Nilay Örnek’in bu bölümdeki konuğu Sinan Hamamsarılar. İyi yemek yapmanın belli başlı şartları nelerdir? Bu dönemde hangi tatlar, hangi ‘lezzetli’ şehirler kendilerini özletti? Tadı damakta kalacak bir kısa sohbet sizleri bekliyor.
4- Mimarlık
Bu bölümde Nilay Örnek ile mimar Kerem Piker, pandemi döneminde gündelik hayatlarımızda daha sık konuşmaya başladığımız “mimarlık”tan söz açıyor. Mimarlık bina tasarlamakla mı sınırlıdır, başka hangi alanlara değinir? Önünden geçip gittiğimiz binalar bize başka neler söyler? Mimarlara da bu kadar yüklenmesek mi? Kısa sohbette değinilen bazı konular…
5- Gülmek, güldürmek, stand-up
Türkiye’nin ilk kadın stand-up sanatçılarından biri olan Deniz Özturhan ile gülmeyi çok seven, stand-up gösterilerinin mantığını çözmek isteyen meraklı bir gazeteci, bir sohbette buluşursa neler olur? Nilay Örnek sordu; Deniz Özturhan, mizah yazarlığının üzerine 10 yıllık stand-up sahnesi deneyimiyle şahane yanıtlar verdi. Gülmek, güldürmek, sorunlara farklı bir filtreyle bakmak, toplulukların önüne çıkmak, kadın görüşüyle espri yazmak ve daha pek çok ayrıntı üzerine güleç bir sohbet dinlemek isteyenler için yayındayız!
6– Yayıncılık…
Kafa Rahatlatan sohbetlerde okumaya yazmaya dair bir bölüm daha… Yayınevi nasıl bir yerdir? Yayıncılık nasıl bir şeydir? Yazdınız, kitap olur mu; ne yapmak gerekir? Nilay Örnek’in konuğu çevirmen, editör, yazar, araştırmacı ve Everest Yayınları’nın Yayın Yönetmeni Saadet Özen.
One thought on “Kafa rahatlatan sohbetlere ne dersiniz?”