Hem ses teknisyeni, hem pazarcı nasıl olunur?
Bir kişi hem “ses teknisyenliği”, hem de “pazarcılığın” nasıl yapıldığını anlatabilir mi? Anlatıyor… Konuğum, ben Beyoğlu Hayal Kahvesi’nde DJ’lik kılıklı ‘teker çalarlık’ yaparken 1-1.5 yıl boyunca birlikte çalıştığım Hünkâr Mehmet Çalışkan.
Nasıl Olunur’un 110’uncu bölümü yayında… Konuğum, ses teknisyeni, şimdilerde pandemi şartları nedeniyle pazarcılık yapan Hünkâr Mehmet Çalışkan.
Hünkâr’ı ben çok severim. Orada burada karşılaşırdık. Geçen haftalarda bir cumartesi Beşiktaş Pazarı’nda biri bana sesleniyor, baktım o. Başında bir şapka, göğsünde önlük. Adam ses teknisyeni; insanlar sahneye çıkarken sağ kollarıdır Hünkâr. Dedi ki “Pandemi.. Pazardayım.”
Kafamda böyledir Hünkâr; ağlanmaz, bir yol bulur ve ilerler… Hoşuma gitti yaptığı. “Nasıl Olunur’u dinliyorum” da deyince, “Gel” dedim “hem sesçiliği, hem ben çok merak ederim pazarda olmayı anlat…” İnsanın mesleğini yapamaması, potansiyelini gerçekleştirememesi en önemli sosyal yaralardan. Çok üzülürüm. Ben de üzülsem de, içim kan ağlaya ağlaya bir uğraş bulmaya çalışırım. Para kazanmaya çalışırken çıkış yolu ararım.
Hünkar’ı da öyle gördüm, “Gel anlat” dedim. Onunla, onu duymanın neşesi ve meraklarımla konuştum… “Ama” önce yayında, sonra onlarca kere (!) dinlerken anladım ki Hünkâr’ın derdi hissimden derin…
Başka müzisyenler, hayatını kaybedenler…
İntihar kelimesinden hiç hoşlanmam ben. Gazetelerde yıllar yılı intihar haberlerini kullanmadık. Kestim biçtim yayını önce.
Sonra ses editlerimi yapan Baturalp -hemen hemen hiç yapmaz- bana bir not yazdı; “Nilay hassasiyetlerini anlıyorum ama anlatmak istemiş…” gibi. O da müzisyen. Caz bateristi.
Sonra her şeyi baştan yaptık. Çok sert gelebilecek birkaç kelimeyi çıkardım sadece. Hünkâr’ın, “Kayıpların hep ünlü insanlar olması mı gerekiyor?” isyanına çok hak verdim… Yayın olduğu gibi.
Nadiren Nasıl Olunur’a bakıp birileri hep mi, herkes mi başarılı olur?” der. Ben de “Başarılı gördüğünüz herkesin öyle dönemleri var ki…” derim. İşte hemen hemen herkes için “öyle” dönemlerden biri.
Hünkâr ile kâh gülüştüğümüz, kâh Beyoğlu Hayal’i, orada çıkan grupları andığımız, onun “Güncel ya” diyerek, ses teknisyenliğinden daha ayrıntılı pazarcılığı anlattığı bölümü dinlemek isterseniz yolunu biliyorsunuz…