
Bütün İyiler Biraz Küskürdür kapağının ortaya çıkışı
Hikâye şöyle… 11, 12, 13 Eylül 2017… Üç gün sürecek Kristal Elma Tasarım jüri görevindeyiz. ‘Bütün İyiler Biraz Küskündür’ün yazımı çoktan bitmiş ama kapağı yok… Yanımda da Alametifarika Kreatif Direktörü Uğurcan Ataoğlu oturuyor.
Sonra fark ediyorum ki, jüriyi oluşturan birbirinden değerli illüstratörlerin, sinemacı ve tasarımcının olduğu gruba şöyle bir mesaj atmış Uğurcan: “Nilay’ın yakında bir kitabı çıkacak. Madem tasarım jürisiyiz, kendisini mutlu edecek bir kapak tasarlamak bizi de çok mutlu edecek. Kitabın adı Bütün İyiler Biraz Küskündür. En sevdiği renk turuncu. Tasarımcı üyeler olarak çalışalım ve pazartesi sunalım. Seçmek Nilay’a kalsın.”
HEM UMUTLU, HEM KÜSKÜN
Bir haftaya yakın süre benim için çalıştı bu yetenekli insanlar.
Artemis Yayınevi ayrı, ben ayrı bekliyorum…
Uğurcan, “Yarın sana geliyor tasarımlar” dedi.
Bu sözün gecesi saat 1.30, Instagram’dan izlemeye başladığım tasarımcılardan Yiğit Karagöz’ün bir çizimini gördüm ‘Instagram hikâyeleri’nde.
Ve vuruldum!
Dev bir gözyaşı var ama o bir yelkenliye ev sahibi de olmuş, o yelkenlide de bir minik mavi adam… Hem küskün, hem umutlu… Tam aradığım şey!
Sabaha kadar o çizimi rüyamda gördüm.
Sabah, Uğurcan’a “Umarım Yiğit bu çizimi benim için yapmıştır” dedim. Uğurcan da “Fazla naif bulup elemiştim ben. O da elendiği için paylaştı herhalde. Bekle yeniden listeye koyayım bu kadar beğendiysen” dedi.
Ve muhteşem tasarımlar geldi.
Çok iyi işler vardı ama ben o tekneli gözyaşından başka şeye bakamıyordum.
Sonrasında bir hafta daha geçti; benim, İclal Aydın ve Ilgın Sönmez’in ricaları ve pek çok revizyonun Yiğit ve Uğurcan’ın uğraşları sonucunda kapağımız son haline kavuştu.
Bazı hikâyelerin başı, sonunu da söylüyordu: “Mutlu ederek mutlu olmak”. Mutluluk da bulaşıcıdır belki…
KAPAKLA SELFIE YA DA ÖZÇEKİM:)
Kitap çıktı, tasarımcımız Yiğit bana “Aslında son halini selfie’ye göre tasarladım, bence herkes böyle fotoğraf çekmeli” diyerek bir fotoğrafını gönderdi. Ben de bunu Instagram’dan paylaştım.
Ve…
Ve… Kitap çıkalı daha bir hafta oldu, 5 bin baskının üzerine, ilk bir haftada 3 bin baskı daha geldi ve 20. günde 7’inci baskı yapılıyordu. İnsanlar okuduklarını ya da kitabı aldıklarını bu öz çekimlerle bana söylüyorlar.
E tabii ki hoşuma gidiyor.
Zor bu fotoğrafların hepsinin ekran görüntüsünü çekmek, biriktirmek, isimleri bir araya getirmek.
Ama dayanamayıp yapıyorum. http://wp.me/p79ANb-Zo