Bugüne kadar kaç ünlü gördün?
Onları izlerken insanın aklından geçmiyor, anne ya da babalarının hayatta olmadığı.
Şahaneler; neşeliler, eğleniyor, yarışıyor, muhabbet ediyorlar.
Malum Darüşşafaka, 1863’ten bu yana babası ya da annesi vefat etmiş, maddi durumu yetersiz çocuklarımızın yaşamını eğitimle değiştiriyor. Bilmeyenler için de, Darüşşafaka kelimesi ‘Şefkat Yuvası’ anlamına geliyor.
İşbankası da 10 yıldır, her aralıkta dev bir yılbaşı partisi düzenliyormuş onlar için. Oradaydım.
Yiyecek, içecekler, animasyonlar, yarışmalar, danslar, bir ünlü ile buluşma, onun minik bir konserini dinleyip sorular sorma.
Tuvalette bir küçük diğerine soruyor: “Bugüne kadar kaç ünlü gördün? Bu benim ikinci”… Görmek bile bir şey; ama onlar baya iletişime geçiyorlar.
Bugün babası da Darüşşafakalı olan Harun Tekin vardı sahnede; “Matematikle müzik ne kadar ilgili, şarkılarınızda neleri eleştiriyorsunuz, grupta hiç büyük kavgalar oluyor mu?” gibi sorular sordular.
Ben de orada öğrendim; Cambaz’ın kısıtlanan habercilik için yazıldığını (Ne Habersin, ne de Türksün!)!
En sonda dev bir pasta kesildi ve 150 çocuk hep bir ağızdan Darüşsafaka marşını söyledi. O ana kadar pamuk şeker gözleyen, koca İşsanat’ın yönetmeni Defne (Turaç) ile Nazlı’nın (Akçığ) gözlerinden yaşlar döküldü.
Çocukların yüzlerini gösteren fotoğraf çekmek istemedim. Ve fakat bugünkü neşelerini, güzelliklerini fotoğraflamak isterdim.
25 Aralık 2018