‘Bu defa kimsenin eğlenmesini istemiyorum’

Seyahat

O Türkiye’de tanıdığım en iyi, mizah gücü en yüksek, yaratıcı, yürekli, vicdanlı ve kendini bilen sanatçılardan biri: Şener Özmen. O, önce yaptığı işlerle, sonra da dünya çizgisinde değerli bir sanatçı olmasına karşın memleketi Diyarbakır’da kalma, orada üretme isteğiyle dikkatimi çekmişti. Tezattı çünkü, ilginçti. Ve gerçekti!

Diyarbakır’da kıyamet koparken, herkes “Tanıdığı birini arasın” denirken, ben onu aradım. Çünkü bir onu tanıyordum! Bir de bir eserinden tanıdığım oğlu Robin’i.

Şener Özmen
Şener Özmen

TOZ DUMAN İÇİNDE, GÜLEREK

Özmen, iki hafta önce ARTER’de açılacak sergisi için İstanbul’daydı. Ve onun 5 dakika önce geçtiği yerde, İstiklal Caddesi’nde bomba patladı.
Şener’le yazıştığımda “Açılışı erteledik. 30 Mart’ta sergi için döneceğim. Diyarbakır benim için çok daha güvenli” diyordu.
ARTER’deki “Filtresiz” adını verdiği sergisini tesadüf onunla ve hayranlarıyla gezdim. Üç büyük ve özel ‘işlemeli’, mesajlı, göndermeli ahşap taht var sergide; hepsinde de bir iş. Birinde dev bir tek göz dürbün, içinde palmiyeler altında güneşte uzanmış sanatçının kendisi. Şener “Boğuluyorsun. Kaçıyorsun ama kaçtığın yerde de kendinsin, kaçtıklarından da götürüyorsun…” diyor.
Diğerinde sanatçıya sansürü ve şiddet içeren bir filme sanatçının kendisinin uyguladığı sansürü resmeden bir video, bir diğerinde ise ip atlayan kızlar…
Mesela o olmasa belki ben öyle yorumlamazdım, öyle güzel anlatıyor ki Şener. “Yapılmaz ama iş benim ya, anlatayım işte…” diyor, “Kızlar toprak bir zemine gelip ip atlıyorlar, sonra etraf toz duman oluyor ama onlar devam ediyor, gülümseyerek… O kadar güzel başlıyoruz ki her şeye, sanata edebiyata. Sonra ortalık toz duman oluyor, biz devam ediyoruz. Vaat edilen başarılar aslında gerçek şeyler değil.”

Filtresiz'den
Filtresiz’den

FİLTRESİZ!

Ekranlarımızda en uyduruk yarışlarda bile acılar, aile sorunları ya da kayıplar anında bir joker olarak çıkarılırken Şener Özmen hiçbir şeyi kanırtmıyor, ajite etmiyor, o yumuşak sesiyle sakin anlatması herkesten daha gerçek bir izlenim yaratıyor.
“Bu defa kırgınım diyor Özmen. Ama kime kırgınım onu da bilmiyorum. Tek bildiğim affetmeyeceğim. Cizre’de büyüdüm ben ama artık Cizre yok; Nişantaşı’nın yok olması gibi bir şey. Çok garip… Benim işlerimle genellikle insanlar güler, eğlenir de… Ama bu defa kimsenin eğlenmesini istemiyorum.”
Şimdi haziranda Özmen, Sanatçı Koruma Fonu ile gidiyor! Eşi ve oğlu ile bir yıl New York’ta kalacak. Pilot Galeri’deki bir önceki sergisinin adı ‘Çıkış Var’ idi. Onun için sevinmediğimi söylesem yalan olur. Çünkü burada ‘Filtresiz’ bir şeye bakamaz oldum.
ARTER’deki üçlü sergiyi görün derim.