Bu daha başlangıç güzel yemeğe devam!
Türkiye’de, özellikle büyük şehirlerde değerini bildiğimiz ve ‘kensel olarak dönüştüremediğimiz’ yerler kıymetlimiz. Sayıları da az.
İstanbul gibi köklü geçmişi olan bir şehirde uzun yıllar var olmayı başarabilmiş, aynı aileden bireylerin işletmeyi sürdürdüğü restoran sayısı oldukça az. 15 yılı aşmak ‘olay’. Geçtiğimiz aylarda yazmıştım; Şemsa Denizsel’in aynı yerde 16’ncı yılına giren restoranı Kantin de ‘yeni yer bakmak’ zorundaydı. Çünkü binanın sahibi, 4 katlı binanın daha yüksek, daha kârlı bir yer olmasına karar vermişti.
AĞUSTOSTA YENİ YERİNDE
Şimdi yeni haber, Denizsel, ‘aynı semt’ ısrarında şanslı çıktı. Zamanında yakında oturması vesilesiyle inşaatına şahit olduğu Milli Reasürans Çarşısı’nın içinde, eskiden Zanzibar olan yere taşınıyor. Hem de artık sadece öğlen değil, akşam servisi de olacak. Ağustosun ortalarından itibaren. Kantin Dükkan da 25 Temmuz’da yine aynı pasaj içinde açılacak.
Denizsel, eski mekanına geçtiğimiz perşembe günü yaptığı bir ağırlamayla veda etti. Tüm müdavimlerini, bir açık çağrıyla, 4 saat boyunca 20 Ocak 2000’deki ilk mönüsüyle (Mercimek çorba -yaza uygun soğuk yapmıştı ve muhteşemdi-, fırın köfte, ballı kurufasulye, dereotlu bezelye, yeşilsalata ve cheesecake) ağırladı. Kentin karmaşası içinde insanların müdavimlik yaratması, sevdiği yemeğin peşinden gitmeleri, mekanla kurdukları ilişki ve bunların tümünü görmek güzeldi. Yeni yerde de nice yılları olsun.