Bir delilik, bir tutku, bir hafıza projesi olarak herumutortakarar.com
Aylar oldu… Mimari açıdan kıymetli, hikâyeli binaların arşivini tuttuğum @herumutortakarar adlı Instagram hesabımın Internet sitesini açtım: www.herumutortakarar.com Bu haberi kendi blogumda nasıl vermem?
Pandeminin göbeğinde, uzuuuuunn yıllardır merak ettiğim binaların hikâyelerinin peşinden koşmaya başladım. Dedim ki, “Hafızam kötü, ‘binlerce’ de fotoğrafım var, ben bunları metinleriyle paylaşayım, hem bana kayıt kalır, hem de başkaları da okur.”
Nereden paylaşacağım?
İkinci kitabımın ismiyle Instagram hesabını almış idim, boştu oradan paylaşmaya başladım. o kadar ilgi gördü, o kadar ‘yeni bilgi de geldi ki’, bir süre sonra bende bu bir sorumluluk haline geldi. Ve sonra bunun bir sitesinin olması hayalini kurdum… Kitaptan önce site…
Kitap ‘daha katı’ bir şey, yeni bilgiyle tak diye değiştiremeyeceğin bir şey.
Bir de açık bir kaynak olsun istedim, kendi bulamadığımı başkaları bulsun, alsın, kaynak göstererek yararlansın istedim. Kötü kullanımlar da olacaktır, bu sinirimi bozacaktır da belki. Ama bunun için iyiden mi vazgeçeceğiz. (Bazen:)
ÇOK BİNA BİRİKMİŞTİ, SİTE İÇİN 8 AY ÇALIŞTIK
Neyse…
4’ü çok sıkı, 8 ay çalıştım, çalıştık!
Biricik Eylül olmasaydı bu kadar şahane olmaz idi (aylar oldu, haberleri hâlâ Eylül giriyor!)
Şahane bir sitem var. İnsanın kendi yaptığını “Çok güzel ya” diye sevmesi normal olmayabilir ama objektifim bence:)
22 Ağustos 2021 imiş sitenin doğumgünü.
Instagram’da mutlulukla paylaştığım metni buradan da paylaşayım. Gerisi sitenin kendisinde…
“Haber şu: Mimari açıdan kıymetli, hikâyeli binaların arşivini tuttuğum @herumutortakarar adlı Instagram hesabımın Internet sitesini açtım: www.herumutortakarar.com
herumutortakarar.com’dan binaları haritalardan da görebileceksiniz (hem de sokak görüntüsü bile dahil), daha geniş yorumlar yazabileceksiniz, ben kaynakları ‘linkleyebileceğim’. Harika bir dizini, oyna oyna keyif verecek bir ‘keşfet’ alanı var.
İsimlerine, mimarlarına ya da yazıların içinde geçen tanınmış insanlara göre bina bakabileceksiniz…
Bulabildiğim kadar dönemler var, özel nitelikler var, var da var:)
BİRİCİK DESTEKLERİM
Arkadaşlarıma “Sitesini yaptım” deyince, “Aaa ne güzel” çıkıyor ağızlarından fakat görünce “Ne kadar profesyonel bir şey. Ne kadar iyi düşünmüşsün” diyor, ellerinden bırakamıyorlar.
Bunun için de sitemi yapan Eylül Görmüş‘e çoook teşekkür etmeliyim.
Tamam bu iş ama normal bir iş değildi; Eylülsüz olmazdı.
Öncelikle ben bir yoruldum.
“Ne olsa yazılmış metinler var” diyordum ama… Onları yenilemek, kimini yeniden yazmak, bazı kritik yorumları eklemek, fotoğraflarını derlemek, sitenin nasıl olacağının kararlarını vermek, planlar yapmak derken saatlerim, günlerim ve aylarım bu işe kanalize oldu.
Asıl işim başka. Bu dünya vakit yiyor ve “Ben bunu niye, kime yapıyorum” diyor insan ara ara, yoruldukça…
İşte o anlarda Eylül’ün, bize özellikle haritalandırma ve kriz anlarında destek olan Sinan Hamamsarılar‘ın hakkını ödeyemem. Bir de alan alınması vs. Hepsi iş. Aylar sonra bir gün site çöktü. Bende bir panik. Meğer çooookkk fazla belge
Sitenin logosunu da kitaplarımın, kitap kapaklarımın biricik uğuru Uğurcan Ataoğlu ve Talip Özer yaptı.
Kalebodur da, Ekim ayında destekçim oldu! İyi ki! Gururla…
Ne olur siteye bakın, gezinin, yararlanın, yorum yazın, bana bina yazın; beğenirseniz paylaşın.
Hiçbir arkadaşıma bir iş yaptığımda (kitap ya da podcast ya da ne ise) “Bu işimi paylaşır mısın, haber yapar mısın vs.?” demedim; gerçek haberci ya da isteyen görür zaten.
Bunu da tek tek sormayacağım ama bir kıymeti olduğunu düşünen varsa bu işi duyursun isterim, onu da not edeyim:)”