‘Bence en önemli şey bu gazetelerin arşivlerinin yok edilmesi’
Mehmet Y. Yılmaz ile 2005 yılından bu yana yazdığı Hürriyet’ten ayrılması üzerine Journo için konuştum. Türk siyaseti ve medyasına dair çarpıcı gözlemler okumak istiyorsanız buyrun
Türk medyasının durumu belli; çok yetenekli, akıllı, azimli, çalışkan pek çok gazeteci işsiz. Yazı yazıp da para kazanamayan, telif alıp da geçinemeyen çok sayıda insan var.
Durum böyle iken, her şöhretli gazeteci işsiz kaldığında, hep şöhretli gazeteciler işsiz kaldığında kapısını çalıp da “Size ne oldu?” demek, medyaya olup bitenleri sadece çok tanınan köşe yazarları üzerinden konuşmak bana biraz abes geliyor, biraz da haksızlık.
Ama Mehmet Y. Yılmaz ile konuşmak özellikle istiyorum.
Çünkü onun gazetecilik geçmişinde, Radikal, Posta ve Fanatik’i yayın hayatına geçirmiş, maddi hesaplar yapmış, kadrolar kurmuş biri olmak da var.
Sanki yeni bir gazete ya da dergi kurmak için tek engeli köşe yazılarıymış da şimdi özgür kalmış gibi. İnsanın sorası geliyor: Yeni bir yayın gelir mi?
Merak ettim, Journo için sordum…
İşte satır başlıkları:
“Bir dergi çıkarmak en çok istediğim şey ama kim basacak, kim dağıtacak”
“Bence en önemli şey bu gazetelerin arşivlerinin yok edilmesi”
“Ay sonunda ayrılmak istiyordum, Demirören ailesi ‘Beklemesin hemen gitsin’ demiş”
Ben meslektaşlarıma ‘Burada yaz ama para yok’ diyemem
“Türk burjuvazisine bakarsak Türkiye’de ekonomik kriz yok, zorluklar var”
“Medyanın bu durumuyla ilgili olarak hâlâ
AK Parti hükümeti ile Türk burjuvazisini suçluyorum”
‘Ya bir yol bulacağız, ya bir yol yapacağız’
“İslâm ve demokrasi bir arada olamıyor”
“AKP ideolojisinin istediği bizim yok olmamız”
“Türkiye diktatörlüğe çok yakın”
Tekrar röportajı okumak için buraya, tık, dokununuz
27 Eylül 2018,